Popüler Kültürde Anne Etkisi – Bölüm 1: Girizgah ve Çizgi Filmler

Geeklerin Kökeni ve Mağarada (Anne Evinin Bodrumu) Yaşayan İlk Geek’ler

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım; geek‘lerin tükettiği kültür popüler kültürdür ve neticede bir tüketim kültürüdür. Tüketim kültürü dendiği zaman milletin yüzü ekşiyor, onu bildiğimden girizgahtan önce ön girizgah olarak bu meseleye değinmek lazım. Tüketim kültürü diye sürekli eleştirilen ve ayıplanan davranış kalıbı sadece üretmeden tüketmek değildir. Asıl sorun üretmeden tüketen insanların bir kısmının toplumsal hakkaniyeti pek düşünmeden çok ve şuursuzca tüketmesidir. Toplumsal düzeyde ayıplanan şey de tüketimin kendisi değil, tüketenin görgüsüzlüğü ve ayarsızlığıdır. Yoksa sokakta yaşayıp dilendiği parayı köpek öldürene yatıran emmi de tüketicidir, ama onun lokmasında kimsenin gözü yok herhalde? He, kim neyi ne kadar tüketecek diye kafa yormak bu yazının konusu değil. Benim aklıma gelen ve yazının genel konusuna en uygun tavsiye budur: Geek’i geek yapan kültür ürünlerini sindirerek, içselleştirerek tüketmesidir. Tükettiğimiz popüler kültürü nasıl tükettiğimiz önemli.

Geek kültürün üretim ve tüketim arasındaki bir ekonomik döngüye bağlı olduğunu kabullendikten sonra bunun bazı göstergelerini izleyebilir, sebep sonuç ilişkileri kurabiliriz. Mesela daha büyük dünya ekonomisinde hala daha devam eden “sürekli ucuzlayan plastik ve elektronik parçalar.” devri birinci dünya ülkeleri ve onların yakın müttefiklerini kapsayan kültür alanında çocukluğun altın çağıdır. Oyuncak kalitesi ve çeşitliliğinin önceki devirlere göre oransızca arttığı, yaklaşık 1965 yılında  başlayan ve 2017 senesinde hala daha meyvelerini yediğimiz bir devirden bahsediyoruz.

Geek kültürü dediğimiz olgunun şahlanması da bu dönemde çocuklar üçün üretilen kültür ürünlerinin kalite ve çeşitliliğinin artması ile mümkün olmuştur.  O zamanın ergenleri, ergen heyecanlarından taviz vermeyerek bugünün dinozor geek’lerine evrildiler. Herhangi bir ülkede geek’lik nerd’lük ne zaman tavan yapmışsa, yaklaşık on yıl öncesine bakın, bu dalganın o ülkeye çarptığı tarihi bulacaksınız. Bu ekonomik ilişki o kadar sıkıdır ki, son on yıldır Japonya’da hem ekonomide, hem animede eş zamanlı duraklama yaşanması tesadüf değil, sebep sonuç ilişkisidir. Para bolken deneysel animeye para yatırabilen piyasa, şu an sadece çok satan işlerin bayağı kopyalarına para yatırıp, piyasadaki garanti paradan pay kapmaya çalışmaktadır.

Geek kültürün, çocuklar için üretilen ürünlerin yarattığı temel üzerinde büyümesinin sebep olduğu çok büyük bir dert vardır: O da çoğu çocuğun tüketeceği kültür ürününün anne denetiminden geçmesidir. Geek’liğin şafağı Amerika’dan yükseldiği için, evde bekleyen çocuğu için dükkandan oyuncak satın alan Amerikalı anneler, en başından beri geek kültür üzerinde çok büyük şekillendirici rol oynamıştır. Şu acı gerçeği de sabitleyelim; satılan oyuncağın çok ufak bir kısmını eşek kadar olmuş boyunsakallar alır, oyuncağın %99’u  çoluk çocuğun eline geçer. İşin içinde parasal rekabet olduğundan, üreticiler el mahkum annelerin ar ve adap duygusunu incitmeyecek kültür ürünleri üretirler. (Bu kurt kapanı, pek çok geek ekonomik bağımsızlık kazandıktan sonra da geek kalmaya devam ettiği için daha yeni yeni Kickstarter ve klonları ile bozulabildi.)

Geek Sanayi Devrimine ve Sonrasındaki Para Döngülerine Bir Bakış

Bu devrin başları reklamcılığın en goygoylu devri ile örtüştüğü için, Amerika’nın medya makinesi bu oyuncakların satılması için, özünde çok uzun reklam filmleri olan çizgi diziler ürettiler. Bizim gibi birinci dünyanın sınırında duran ülkeler için çok bariz bir bağlantı değil, ama çocukken izlediğimiz çizgi filmlerin büyük bir kısmı ya var olan oyuncakları satmak için; ya da “Önden reklamı verelim, konsept tutarsa oyuncağı da dayarız.” beklentisi ile çizildi. Geek’lik tarihi, sadece belli bir zamanın çocukları için optimize edilmiş, “Anneler bunun oyuncağını eve sokar mı?” diye düşünülmemiş dahiyane fikirler mezarlığı gibidir. Bunların en ünlüsü de zaten Disney yapımı Gargoyles’dir. Belki olay üretici ile tüketici arasındaki serbest pazara kalsa çok karlı bir girişim olurdu, ama annelerin getirdiği piyasa düzenlemelerinin ortamına tutmayacağı belli. (Teyzem bana Action Man ölçeğine uygun Goliath oyuncağı almıştı ve açıkçası annem zerre beğenmemişti. Aşağıdaki inceleme videosunda görebilirsiniz. Evet hala duruyor inatla attırmadım.)

Hey yavrum hey, şunun endamına bak! O kadar awesome ki, belli bir yaşın altındaki çocuklar görünce içgüdüsel olarak tırsıp yaklaşmıyor. (O esnada 3-4 yaşında olan kuzenler üstünde test edilmiştir.)

Para anneden çıktığı için müşteri de annedir. Çocuk anneye psikolojik baskı yapabildiği için hissedardır, ama eninde sonunda tam hangi oyuncağın alınacağı annenin kararıdır. Oyuncak üreticileri annenin hassasiyetini bozmayacak sınırlar dahilinde çocukların ilgisi için rekabet ederler. Bu bağlamda anneleri ne kadar tutucu olduklarına göre sınıflandırmak gerekir. Çünkü iyi fikrin ve awesome’lığın karşısındaki ana engel tutuculuktur, sınırları ortalama annenin tutuculuğu çizecektir. Bu dar bağlamda en iyi anne sisteme etki etmeyen umursamaz annedir. “Amaaaaan çocuk sussun da varsın şeytanlı oyuncakla oynasın” der, üretici ile tüketici arasında korumacı devlet gibi durmaz. Öte yandan aşırı agresif anneler vardır. Umursamaz annelerin sistemde boşluklar yarattığını bilirler. Umursamaz annelerin çocukları ortak oyun alanlarına ellerindeki şeytanlı oyuncaklarla girip, “mazallah” iyi aile çocuklarını da bozabilir.

Annelerin yapabileceklerine güzel bir örnek. The Simpsons (s02e09)

En agresif anneler beğenmedikleri duygu, düşünce ve estetikleri içeren kültür ürünlerini tümden yasaklatmak için organize olur. Amaçlarına ulaşırlarsa umursamaz anneler, kazayla bile totaliter annelerin kurduğu ahlak düzeninde açık oluşturamazlar. Çünkü düzeni bozacak ürün rafta bile değildir. Kültür ürünlerini devlet eliyle yasaklatmaya çalışan örgütler özetle budur. Ki “iyi” aile çocuklarının bu şekilde koruması çok daha büyük belalara sebep olmuştur. Ben yine yazının çok dışına taşmamak için karıştırmayacağım, az düşünün siz de fark edeceksiniz.

Yorumlar