İki Cephe, Tek Doktor – Doctor Who: Savaş Makineleri

Diğer kitapların ya da maceraların aksine, bu kitapta Doktor saklı bir düşmanın peşinde değil. Savaş galaksinin her noktasında somut bir şekilde hissediliyor ve Doktor açısından görünen düşmanlar Dalekler iken, bir de görünmeyen ya da düşmanlığı konduramadığı kendi halkı var. Dalekler içlerindeki öfkeyi ve nefreti doğrudan yansıtırken, Zaman Lordları kibirleri nedeniyle savaşın şiddetinden en az Dalekler kadar sorumlu. Zamana hükmedebilme yetenekleri nedeniyle kendilerini yaratılanlar içerisinde ayrı bir yere koyma noktasını geçip, tanrılar gibi hareket etme cüretini gösteren Zaman Lordları da verecekleri bir kararla kendilerini Doktor’un karşısına koyarlar.

Her yolculukta bir şekilde bir yol arkadaşı edinen Doktor, savaşa yaraşır bir yol arkadaşıyla karşısına çıkan engellerle mücadele ediyor. Cinder savaş tarafından büyütülmüş ve onu tüm dehşetiyle yaşamakta olan bir genç kız. Hayatının çok küçük bir dönemine ait mutlu anıları da kısıtlı olan Cinder, Doktor’la tanışması sonrası belki de uzun zaman sonra yüreğinde huzura ve mutluluğa dair bir şeyler hisseder. Savaş Doktoru’yla Cinder aynı yola çıkmak haricinde pek çok ortak özelliğe sahiptir. İkisi de yalnızdır, savaşın ortasında huzursuzdur ve ikisi de gerçek isimlerini arkalarında bırakmıştır. Savaşın soğuk yüzü iki karakterde de bu anlamda oldukça belirgindir.

Yazar George Mann, bir bölümde tanıtılan ve sonrasında kendi yoluna devam eden Savaş Doktoru’nu okuyucuya sunmada oldukça başarılı bir iş çıkarmış. Doktor’un hiçbir cümlesi ya da hareketi kendi öz benliğinden ya da giydiği Savaş Doktoru kimliğinden farklı bir çizgide seyretmiyor. Yani Doktor hem bizim bildiğimiz gibi muzip, zeki, insani ve barışçıl, ama aynı zamanda savaşmak ve bazı noktalarda sert bir duruş sergilemek zorunda olan bir karakter çiziyor. Bu dengeli karakteri oluştururken, Doctor Who’yla daha önceden de yolu kesişen George Mann’in payı yadsınamaz. Gerek karakterler, gerekse kurgu açısından Mann, işini layıkıyla yerine getirmiş. Kendisi ayrıca Trenzalore Öyküleri isimli kitapta da “Kurtlu Elma” isimli öyküyü kaleme alan yazar, yani eğer kitabı okuduysanız bu George Mann ile ilk karşılaşmanız olmayacak. Eğer okumadıysanız da Trenzalore Öyküleri’ni de mutlaka edinmenizi öneririm.

wardoctor

Kitabı okuduktan sonra “The Day of the Doctor” isimli Doctor Who 50. yıl özel bölümünü izlemenizi tavsiye ederim. Böylece “No more” cümlesi size çok daha anlamlı hale gelecek ve Doktor’un yıllar sürecek pişmanlığa mahkum olduğu o kararı vermesine yol açan nedenleri çok daha net bir biçimde görebileceksiniz. Kitapta ayrıca bu bölümde Rose Tyler’ın bedeninde gördüğümüz “An”dan da bahsedildiğini fark edeceksiniz.

Bu kitap sonrasında 9. Doktor’un hüznünü, 10. Doktor’un pişmanlığını ve 11. Doktor’un neleri unutmaya çalıştığını çok daha iyi anlayacaksınız. Savaşın her satırda her yandan gelen düşmanlarla kendini hissettirdiği “Doctor Who: Savaş Makineleri” kitaplığınızda mutlaka bulunması gereken bir kitap olmakla birlikte, Savaş Doktoru’na dair zihninizdeki boşlukları da dolduracaktır. Şimdiden iyi okumalar diliyorum.

Bu yazı, "İthaki Kütüphanesi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar