King Tarzı Polisiye, Edebiyat Sosuna Bulanıyor: Kim Bulduysa Onundur

Derken bir gün, seneler evvel olup bitenlerden habersiz, kitap kurdu bir çocuk olan Pete, evlerinin arka tarafında bulunan gençlik merkezinin yanı başında akan ve evdeki huzursuz ortamdan kaçışında sığınağı haline getirdiği dere kıyısına gittiğinde çok ilginç bir şey olur. O gün çok yağmur yağmış ve dere kıyısındaki toprak hafifçe kaymıştır. Toprağın ortaya çıkardığı şeyse, eski ve gömüldüğü ağacın kökleri tarafından adeta yutulmuş bir bavuldur. Merakla bavulu topraktan çıkaran Pete Saubers bin bir zahmetle bavulun içini açar ve karşısında yirmi bin dolar kadar parayla birlikte bir sürü eski defter bulur. Morris Bellamy’nin seneler evvel yarım kalmış macerasının bir andacı karşısında durmaktadır.

Ailesi böylesine zor bir dönemden geçen Pete, parayı bulduğuna çok sevinir ama bulduklarının ne olduğu hakkında hiçbir fikri olmadığı için kimseye, çok sevdiği kardeşi Tina’ya bile bir şey söylemez. Sadece içinden bir ses, bu parayı ailesini zor zamanlarından kurtarmak için kullanması gerektiğini fısıldar ona. Bunun üzerine Pete’in aklına bir çözüm yolu gelir: Parayı parça parça da olsa ailesine bir zarfın içinde her ay yollayacak ve onlara bunun, gizemli bir yardımseverden geldiğini düşündürtecektir. Defterlerse Pete için gizemini korumaktadır ancak bir edebiyat düşkünü olan genç adam çok geçmeden onların da ne olduğunu anlayacaktır. Ancak bavulun içindekilerin neden orada olduğunu bilmeyen Pete, kimsenin bu emaneti (ya da böyle bir bavul başka her ne olabilirse) almaya gelmeyeceğini farz etmektedir. Fakat ne yazık ki bu düşüncesinde pek de haklı çıkmayacaktır.

finders-keepers-3

Takıntılı katil Morris Bellamy ve genç adam Pete Saubers üzerinden ilerleyen hikâyeye, bir noktadan sonra Mercedes’li Katil Brady Hartsfield olayıyla da ilgilenmiş olan Bill Hodges ve arkadaşları da dâhil olur ve olaylar nefes kesici bir hal alır.

Finders Keepers, en az ilk kitap kadar sürükleyici ve ilki kadar etkileyici. Edebi bir tutku yüzünden işlenmiş bir cinayeti konu aldığı için, King severlerin çok iyi bildiği o edebi göndermeler, edebi eleştirilere yöneltilen eleştiriler ve ünlü yazarlara dair anekdotlar da kitabı renklendiriyor. Öyle ki, ismi liselerdeki edebiyat öğretmenlerinin önerdiği ve ödev verdiği okuma listelerinde ve kitapçılarda J.D. Salinger ve Harper Lee gibi yazarlarla yan yana geçen John Rothstein okura adeta gerçek bir yazardan söz ediliyormuşçasına ustaca tanıtılıp aktarılıyor. Zaten John Rothstein da karşımızda, J.D. Salinger, Philip Roth, John Updike, hatta Ernest Hemingway gibi yazarların bir karışımı olarak çıkıyor. Ara ara benim de Rothstein’ın tarzını merak ettiğim, Runner serisini okumak istediğim ve Jimmy Gold’la tanışmayı istediğim yerler olmadı dersem yalan olur.

Siz olsanız ne yapardınız?

Siz olsanız ne yapardınız?

Kısacası, karşımızda yine King dehasının bir ürünü var. Eski birer okur olarak yeni işleriyle eskilerini sürekli kıyaslayıp duranlardan olsanız bile, Bay Mercedes’le başlayan maceranın çekiciliğine uzun bir süre dayanabileceğinizi pek sanmıyorum. Çünkü karşımızda gerçekten çok sağlam bir karakter yapısı ve kurguyla ilerleyen, sürükleyici ve eğlenceli bir anlatıma sahip bir King romanı var.

Ben şimdiden, üçlemenin son kitabı End of Watch’u merakla bekliyorum. King severler ve yepyeni bir macera okumak için heves edenlere, Mr Mercedes’le başlayıp Finders Keepers’la devam eden bu seriye bir an evvel başlamalarını tavsiye ederim.

Keyifli okumalar.

Yorumlar