Dread, Jenga ile oynanan bir korku oyunudur. Bilmeyenler için; Jenga ufak tahta bloklarla oynanan bir zeka ve denge oyunu. 54 ufak tahta bloğu üçerli sırayla dizerek kule oluşturulur. Oyuncular tek ellerini kullanarak kuleden bir blok çekip en üst sıraya yerleştirirler. Kule yıkıldığı zaman kuleye en son dokunmuş olan oyuncu oyunu kaybeder.

Epidiah Ravachol, bu masumane oyunu korku hikayeleriyle birleştirmiş. Dread’de zar atmak yerine Jenga kulesinden blok çekiyorsunuz. Kule yıkılmazsa karakter başarılı oluyor, yıkılırsa karakter oyundan “çıkıyor”. Artık ağır yaralanır mı, delirir mi, feci bir şekilde can mı verir, oyun yöneticisine bağlı. Blok çekmekten vazgeçilirse karakter başarısız oluyor ama en azından oyunda kalıyor. Eğer oyuncu kuleyi kendi isteğiyle yıkarsa kendini feda etmiş sayılıyor. Bu sayede hem hikaye içinde diğer karakterlere avantaj sağlıyor hem de kule yeniden kurulduğu için diğer oyuncuların oyunda kalma şansı artıyor.

Dread’de karakter yaratırken yapmanız gereken tek şey, oyun yöneticisinin her karaktere ayrı hazırladığı kişilik anketini doldurmak. Anketteki soruların sayısını ve içeriğini oyun yöneticisi senaryosunun ihtiyaçlarına göre belirliyor.

Dread’in kuralları bu kadar. Bitti! İsteyen okumayı bırakabilir. Bir yerden Jenga bulun ve oynamaya başlayın. Hazır senaryo isterseniz Google’a güvenin. Ayrıca The Impossible Dream’in sitesinde 4 hazır senaryo mevcut. İyi oyunlar!

Daha Fazlası mı?

Oyunun hazırlaması, oynaması ve oynatması hakkında detaylı bilgi isteyenleri şöyle alalım:

Öncelikle, Dread kadar hızlı ve rahat anlatabildiğim bir rol yapma oyunu görmedim. Anlatması dakikalar sürüyor. Anketlerin doldurulması zaman alabiliyor. Her ne kadar soru sayısı 10-15 arası olsa da, oyuncular bazı “zor” sorularda tıkanabiliyorlar. Oyuncuların konsantrasyonunu dağıtmamak için anketleri oyun gününden önce doldurtmanızı tavsiye ederim. Örnek senaryolardaki anketlere bakarak fikir edinebilir veya her sayfanın altına serpiştirilmiş sorulardan yola çıkabilirsiniz.

Gelelim Jenga’ya!

Jenga şart. Ve o kadar rahat bulunan bir oyun değil. Kitapta bazı alternatif yöntemler var ama hiçbiri Jenga’nın yerini tutamıyor. Sonuçta Jenga insanı geren bir oyun. Bir yandan olaylar sarpa sararken bir yandan kule giderek yükselip dengesizleşiyor. Her hareketiniz karakterinizin yaptığı son hareket olabilir! Hikayeden kaynaklanan gerilimle kuleden kaynaklanan gerilimin birleşmesi… Anlayamazsınız!

Hangi durumlarda Jenga’dan blok çekileceği tamamiyle oyun yöneticisine bağlı. Anlaşmazlık yaşandığı zaman danışabileceğiniz bir sistem yok. Oyun yöneticisi doldurulan anketlerle hikayedeki durumu karşılaştırıp karakterin blok çekmesine gerek olup olmadığına karar vermeli. Bir yandan da hikayenin temposunu kulenin durumuna göre ayarlamalı ki, Dread’in kendine has tadı çıkabilsin. Oyuncular az blok çekerse hikaye yeteri kadar korkutucu ve tehlikeli olmayabilir. Çok fazla blok çekilirse oyuncular umutlarını yitirip oynamayı bırakabilirler. Bu yüzden kıvamı tutturmak çok önemli.

Blok çektirmek hakkında yazılı kurallar olmasa da verilebilecek tavsiyeler var. Öncelikle yapılan her hareket için blok çektirmeniz gerekmiyor. Herkesin yapabileceği işler için ya da ankete göre karakterin zorlanmayacağı konularda blok çektirmeyin. Karakterlerin avantajlı olduğu durumlarda çekilen blok sayısını azaltabilir, hatta blok çektirmeyebilirsiniz. Bunun tam tersi de geçerli. Eğer karakterin bir el feneri varsa karanlık bir koridordan geçerken zorlanmayabilir. Ama koridorun tam ortasında fenerin pili biterse ve karanlıktan korkuyorsa ortalamanın üstünde blok çekmesi gerekebilir.