Dönemler ve Türler Ötesi Bir Sinema Başyapıtı: Metropolis

Bu sırada baba Fredersen de, elindeki haritayla birlikte çılgın bilim adamı (ki kendisi, Dr. Frankenstein’dan Dr. Strangelove’a dek uzanan çılgın bilim adamları tiplemeleri arasında belki de en ilginç olanıdır) Rotwang’a götürür. Rotwang, Fredersen’in doğumda ölen karısı Hel’e âşıktır ve ölümünün ardından onu yaşatmak için bir robot (Maschinenmensch ya da Machine-Human) tasarlamıştır. Neticede, baba ve oğlu bu haritalar sayesinde yer altı şehriyle ilgili gizli bir gerçeği öğrenirler: Yeraltındaki mezarlıklarda işçiler gizli toplantılar yapmaktadır ve onlara gelecekten haber veren Maria, kendilerine yakın zamanda bir aracının (mediator) geleceğini haber vermektedir. Bu toplantılardan birine giden Freder ve Maria birbirlerini tekrar görürler ve ertesi gün katedralde buluşmak üzere sözleşirler. Ancak bu esnada Fredersen de Rotwang’a, tasarladığı robota, işçiler üzerindeki etkisini kaybetmesini istediği Maria’nın biçimini vermesini söyler. Fakat sevdiği kadını elinden alan bu adama karşı, Rotwang’ın da planları vardır. Çılgın bilim adamı, Maria’yı kaçırır ve robotla onun yüzünü birleştirir (ki bu sahne de döneminin çok ötesinde, efsane bir sahnedir, bize gayet iyi bildiğimiz bir başka sahneyi anımsatır – IT’S ALIVEEEE!) ve nihayet vücuda gelen yeni Hel’ine işçileri ayaklandırması yönünde telkinlerde bulunur. Böylece “düşmanının şehrini” yıkıma götürebilecektir. Etrafta Maria’nın bir ikizi gibi dolaşmaya ve vaazlar vermeye başlayan “yeni Hel” (bu arada Hel’in İskandinav mitolojisindeki Ölüler Ülkesi kraliçesi ve Loki’nin kızı olduğunu hatırlamak gerekir) gerçekten de büyük ayaklanmalara sebep olur ve Maria’nın temsil ettiği değerlerin karşıtlarını sergilemeye başlar.

metropolis3

Ertesi gün sevgilisini sözleştikleri yerde bulamayan Freder, katedralde bir rahibin “Babil fahişesi” ve yaklaşmakta olan kıyamet hakkındaki vaazını işitir. “Ölüm” ve “Yedi Ölümcül Günah” heykelleriyle de karşılaşan Freder iyice endişelenir ve sevgilisini aramaya koyulur. Bu esnada onun “şeytani ikizini” babasıyla görür ve düşüp bayılır. “Şeytani ikiz” de tüm hızıyla şehri karıştırmaya ve Yoshiwara’daki zevk alemlerinde erkekleri birbirlerine düşürmeye girişir.

Çok geçmeden, Rotwang’ın planları öğrenilir ve Fredersen’le aralarında yaşadıkları münakaşadan faydalanan Maria kaçar. Fakat “şeytani ikizi” yeraltındaki mezarlıklarda işçileri iyice galeyana getirmiştir ve hepsi birden işi bırakınca, şehirleri büyük bir sel felaketiyle karşı karşıya kalır. Maria, Freder’le birlikte işçilerin çocuklarını kurtarmaya girişir ve onları güvenli bir meydanda toplar. Ustabaşı Grot tarafından azarlanan işçiler, çocuklarını geride bıraktıklarını fark ederek çılgına döner ve “şeytani ikizi” yakalayıp kazığa bağlayarak ateşe verirler. Neyse ki kafa karışıklığı giderilir, çılgına dönen Rotwang da etkisiz hale getirilir ve belki de yüzyılın en güçlü söylemini, haklı olarak abartılmış oyunculuklarla vermeye çalışan final sahnesi belirir. “Eller” ve “beyin”, sonunda bir “aracı” vasıtasıyla birleşebilecek midir?

metropolis4

Metropolis, kayıp sahneleri ve sonradan editlenmiş haliyle bile oldukça uzun bir film. Kayıp sahnelerin özeti, konuşma ve açıklamalardan farklı bir fontla verilir film boyunca. Bu denli güçlü söylemler ve çok katmanlı bir anlatımın, 1900’lü yılların başlarında bu denli etkileyici bir biçimde verilmiş olması hayret vericidir. Görselliğiyle günümüz popüler kültürünü de etkilemiş olan film (Queen’den Madonna’ya, hatta Lady Gaga’ya birçok sanatçı Metropolis’e atıflarda bulunmuştur), yalnızca biz bilimkurgu ve distopya severler için değil, tüm sinemaseverler için de bir başyapıt niteliğindedir.

Yorumlar