“Buffy the Vampire Slayer”, “Angel”, “Dollhouse”, “Dr. Horrible’s Sing-Along Blog” serileri ve “The Avengers”, “Much Ado About Nothing”, “Cabin in the Woods” gibi filmlerin yanı sıra “Astonishing X-Men”, “Fray” gibi çizgi romanlara da imza atan Joss Whedon’ın yarattığı en akılda kalıcı işi şüphesiz “Firefly”. Televizyon tarihinde belki de en sadık izleyici kitlesine sahip bu dizi, kıymeti zamanında bilinmemiş yapımların başında geliyor.

Dünyadaki nüfusun artmasının ardından, insanlık yeni bir güneş sistemi bulur. Bu sistemde bulunan onlarca gezegen ve yüzlerce ay yeniden “şekillendirilerek”, insanlar için yaşanabilir hale getirilir. Merkezde bulunan gezegenler Birlik denen gezegenlerarası meclisi oluşturur.

Merkezi gezegenler 500 yıl sonrasından beklediğimiz modernliğe kavuşmuşken sınır gezegenlerde yaşam, kurak çevre ve teknolojiden uzak haliyle vahşi batıyı andırır. Yaşam standartları arasındaki bu bariz farkı ortadan kaldırmak için bir grup asi, Birlik güçleri ile çetin bir mücadeleye girişir. Bu savaşı kaybeden asiler Birlik’in esareti altında hayatlarını sürdürmeye çalışırlar.

Savaşın büyük ayağı olan Serenity Vadisi Mücadelesi’nde yer alan Malcolm Reynolds (Nathan Fillion), silah arkadaşı Zoe Alleyne (Gina Torres) ile birlikte savaşın kaybedilmesinden sonra Firefly sınıfı bir uzay gemisi satın alırlar. Serenity adını verdikleri bu gemiyle gezegenler arası taşımacılık yapmaya karar verirler. Zamanla ekibe birkaç kişi daha katılır. Eğlenceli bir o kadar da yetenekli pilot Hoban Wasburne (Alan Tudyk) -ki ileride Zoe ile evlenecektir- iyi kalpli, şirinlik muskası ve aynı zamanda dahi olan mekanik Kaylee Frye (Jewel Staite), ekibin kas gücü, paragöz ve neredeyse absürt bir şekilde çocuksu olan Jayne Cobb’tan (Adam Baldwin) oluşan mürettebatıyla birlikte türlü maceralara atılırlar.

Bu çekirdek kadronun yanı sıra gemideki mekiklerden birini kiralayan güzel, yetenekli “Refakatçi” Inara Serra (Morena Baccarin) Serenity tayfasıyla birlikte yolculuk etmeye başlar. Mesleği gereği, tüm sistemde saygı gören ve nüfuz sahibi olan Inara, Serenity’ye prestij kazandırıp geminin pek çok gezegene kolayca inmesini sağlarken, Serenity de Inara’yı normalde asla gidemeyeceği yerlere ulaştırarak onun müşteri portföyünü genişletmesini sağlar. Inara ile Malcolm arasındaki inkar edilemez çekim iki taraf arasındaki bu mutualist ilişkiye ayrı bir boyut getirir. Son olarak ekibe, gizemli din adamı Kılavuz Derrial Book (Ron Glass) ve korumacı, başarılı doktor Simon Tam (Sean Maher) ile Birlik tarafından kaçırılarak üzerinde türlü deneyler yapılan ve abisi tarafından kurtarılan River Tam (Summer Glau) katılır. Bir yanda Birlik diğer yanda yağmacılar adı verilen hasta ruhlu, yamyam korsanlardan kaçan ekip küçük çaplı nakliye/kaçakçılık işleriyle hayatlarını kazanmaya çalışır.

Dizi 2517’de geçmesine rağmen, bilinen bilimkurgu yapımlarından kendini keskin bir biçimde ayırmayı başarır. Bunun pek çok nedeni vardır elbet. En önemlisi, Joss Whedon’ın gelecek hakkındaki karamsar ama gerçekçi öngörüsüdür. Whedon’a göre “Gelecekte hiçbir şey değişmeyecek, teknoloji gelişecek ancak biz hala bugünkü gibi aynı politik, etik problemlere sahip olacağız.”