Sağlam Bir Kutu Oyunu: Runebound Second Edition

Düşman Çeşitliliği

Oyunda yaratıkların bölgeleri sabit, o bölgelerde güçsüzden güçlüye doğru yeşil, sarı, mavi ya da kırmızı tokenlar oluyor. Yeşile gittiğinizde en güçsüz yaratıklardan geleceğine emin olabilirisiniz ancak bunların güçleri ve çeşitleri çok geniş bir skalaya yayılıyor. Örneğin; büyücü bir karakter oynuyorsanız, yakın ve menzillide aynı anda saldıran bir düşman sizi bir güzel dövebilir. Level atladıkça ya da bitiniz kanlandıkça daha üst yaratıklara da saldırmaya başlıyorsunuz. Doğal olarak bunlardan daha çok eşya/altın ve deneyim kazanıyorsunuz. Ancak bir kez dayak yerseniz, bulunduğunuz konuma göre karakter gelişiminiz ciddi bir sekteye uğrayabilir.

Ağa baba, önünde eğiliyoruz.

Ağa baba, önünde eğiliyoruz.

PVP Yönü

Yenilgiden sonra en yakın şehirden oyuna tekrar başlıyorsunuz ancak eşya, altın vs. kaybediyorsunuz. Benzer şekilde, rakip oyunculara yenilirseniz de ona göre kaybınız rakibinize geçiyor.

Bu yüzden, birbirine yakın bölgede gezen oyuncular sürekli birbirlerinin hareketlerini kesiyorlar. Diğer arkadaşınız o sırada bir yaratıkla savaşıp çok yaralandıysa ona saldırıp eşyalarını, altınlarını almak için çok iyi bir zaman olabilir. Tabi oyuncular arası savaşlar, oyuncu/yaratık arasındaki savaşlara göre çok daha eğlenceli ve daha çok bilinmezlik taşıyor. Karşılıklı atılan zarlar eşyalar kullanılıyor, yandaşlar savaşa sürülüyor, birbirinize büyüler, darbeler sallıyor ve hayatta kalmaya çalışıyorsunuz.

Ve genellikle, eğer o oyunda pvp olduysa oyunun gidişatına ve sonuna önemli bir etki yapıyor. Yine de oyunda bir ya da iki kez yenilen bir karakter, eğer dikkatli ilerlerse sonradan toparlanıp oyunu kazanabiliyor.

Adamlar minyatürleri boyamış ya la! Daha önce akıl etmek lazımdı bunu...

Adamlar minyatürleri boyamış ya la! Daha önce akıl etmek lazımdı bunu…

Ek Paketler – Yeni Deste Çeşitliliği – Macera Varyasyonları

Oyunun kendi özellikleri, tekrar oynanmasına oldukça yardımcı olsa da iş bundan ibaret değil.

Öncelikle esas haritanın ana questini ve çeşitli kondüsyonlarını değiştiren adventure variantlar var. Bunlara göre oyuna yeni questler eklenebiliyor, şehirler istila altında kalabiliyor, devler oyuna dahil oluyor ve kısacası oyunun temel mekanikleri değişmeden, farklı bir oyuna dönüşüyor.

Yeni eşya ve yandaş desteleri de var ki zaten isimleri üzerinde çok fazla bahsetmeye gerek yok. Marketlere sürüyle yeni seçenek ekliyorlar.

Bir de expansionlar var, oyunun esas mekanikleri değişmiyor ancak ana harita komple değişiyor. Örneğin; Sand of Al-Kalim eklentisinde oyun çöllük bir arazide geçmeye başlıyor, çölde sürekli gezen devasa bir kum fırtınası oluyor ve oyuna gece/gündüz farkı geliyor. Benzer şekilde The Island of Dread, adalardan oluşan bir coğrafyada geçiyor. Oyuna denizcilik ve denizde savaş kuralları geliyor. Doğal olarak denize açılabilmek için yanınıza kaptan yandaş alma zorunluluğu geliyor. Bunların dışında bir kaç expansion daha var, hepsi oyunu tamamen farklılaştırıyor.

Pırıl pırıl maşallah

Pırıl pırıl maşallah

Ek Bilgiler

İlk olarak şunu bilmek gerekiyor: Runebound`un ilk editionu 2004 çıkmış ve üzerine çok fazla şey eklenmemiş. Ancak ikinci edition 2005`te çıktıktan sonra 2010 yılına kadar sürüyle eklenti gelmiş. Ben ve grubum, oyunun eklentisiz halini farklı zamanlarda onlarca kez oynadık. Daha sonra 2 farklı expansion, bir tane adventure variant, bir iki tane de item/ally deck satın aldık. Böyle olunca, onlarca kez daha oynanması sağlandı.

Yayıncı: Fantasy Flight Games
Yıl: 2005/2010
Oyuncu Sayısı: 1/6
Kurulum: 30  dakika olarak verilmiş ancak kuralları öğrendikten sonra bunun 10 dakikayı nadiren aştığını gördüm.
Oyun Zamanı: Kişi sayısına, oyunda olup bitene göre değişiyor. Genellikle 4 kişilik gruplarda 2-3 saat sürse de bir Island of Dread oyunu acele edip, birbirimize çok fazla çelme çakmamızdan dolayı 6 saat kadar sürmüştü.
Oynanış: Zarlar (arazi zarları + 2d10), kart çekmek ve minyatürler

Minicik Dip Not: Tini, artık oyun kazan! Ne zaman öğreneceksin sen bu oyunu kazanmayı? 🙂

Yorumlar