Suicide Squad – Ha Gayret DC, Az Kaldı…

Rick Flag kesinlikle filmde Deadshot ve Harley kadar önemliydi. Amerikan Hükümeti adına karanlık işler yapmış olsa da Amanda Waller’ın aksine yaptıklarının sonuçlarını görebilen birisi. Çizgi roman karakteri filmde “ahlak ve iyilik” açısından bağlanalım diye biraz değiştirilmiş. Sırf Dr. Moone’a olan aşkı yüzünden bu görevi kabul ettiği unutulmamalı. Filmde ölmediği için cidden sevindim. Harley Quinn’in kaçışının ardından, Suicide Squad’ın devam filmi gelirse, Deadshot’ın yanında Rick Flag boşluğu hissettirmez bile.

5

Squad’ın diğer üyeleri nasıldı? Çizgi romanlarda Deadshot ve Harley Quinn odaklı olduğundan diğerlerinin üstüne bu kadar düşülmeyeceği belliydi. El Diablo tanıdığım bir süper suçlu değildi, fakat kalbimi çaldı hırsız. Özellikle sonda onun kahramanlığını görmek, karakterin hikayesinin sonuydu… Duygusal olarak da karakterinin altını çizdiklerinden öleceği belliydi. Bu filmdeki karakterleri daha önce görseydik, Slipknot ve El Diablo dışında da ekip üyeleri ölebilirdi fakat daha ilk defa haşır neşir olmuşuz, ilk filmde ekibin yarısından çoğu ölse filmlerde kullanılabilecek gırla malzeme de onlarla beraber mefta olacaktı. Kalabalık bir kadroya sahip Suicide Squad’da her üyenin bir şekilde kendisini göstermesi hoştu fakat Katana’yı anlamadım. “Bakın bu abla ruh çalan kılıçla millete dalıyo…” ve Captain Boomerang’ın iki kere yazma teşebbüsünden başka bir olayı yoktu. Madem böyle yapacaktınız, niye koydunuz filme? Enchantress’ın kardeşinin elini kesti bi, o da anında geri çıktı. Onun yerine biraz daha diğer karakterlere zaman ayrılabilirdi.

Gerçekten Kötü müydüler?

Gelgelelim filmi asıl övmek istediğim yere… Filmin kötüleri Enchantress ve Amanda Waller’a. Fragmanlarda izlediğimde Justice League’e bağlamak adına Darkseid’la ilgili biriyle kapışacaklar dedim, Enchantress çıktı, ablamız güzel bir villain seçimi. Amanda Waller ne alaka derseniz, DC Evreninde en çok korkulan isimlerden birisidir, zekası ve zalimliğiyle hemen sizi ele geçirir. “Cadı problemini” milletin başına saldı. Çizgi romanlarda da yöntemleri yüzünden sık sık Batman’le karşı karşıya kalmaktadır. Enchantress tamam, dünyayı ele geçirmek istiyordu, fakat onu serbest bırakan kişi, herkesi kontrol altında tutabileceğini sanan Amanda Waller’dan başkası değildi. Gerekirse hükümet bilgileri açığa çıkmasın diye emri altındaki çalışanları vurabilecek kadar soğukkanlı olan karakter Suicide Squad’ın asıl düşmanıdır diyebiliriz.

Filmin asıl noktası da tam olarak Amanda Waller’dan bahsettiğimizde ortaya çıkıyor. Suicide Squad “gerçekten kötü” mü? Bana sorarsanız anti-kahraman değiller, sempatik olabilirler ama günün sonunda Deadshot’ın işini severek yaptığını unutmamak gerek. Velakin Amanda Waller ve Rick Flag’in devletten izin var diye yaptıkları görmezden mi gelinmeli? Task Force X’in ilk görevi insanları kurtarmak değil, Amanda Waller’ı kurtarmaktı mesela. Midway City umrunda değil kadının.

Enchantress Harcandı mı?

Enchantress’la dövüşecekler… ne oldu? Onu dövüşerek yenemediler ki zaten, hiç bir zaman ağzı burnu dağıtılarak yenilecek bir düşman değildi. Enchantress’ın asıl düşman olduğu ortaya çıktığında düşünmeye başladım, Deadshot ne yapacak bu kadına, ateş mi edecek? Tam cadıyla karşılaşmadan önce onların akıllarını çalmaya çalışması ve bu konuda gerçekten iyi olan bir villain görmemiştik uzun bir süredir.

Amanda Waller solo filmi istiyorum. Tamam o zaten Suicide Squad.

Amanda Waller solo filmi istiyorum. Tamam o zaten Suicide Squad.

El Diablo’yla o barda yapılan konuşma olmasaydı, oradaki hiç bir karakterde Enchantress’ın büyüsüne karşı koyacak güç oluşmayacaktı. Her karaktere en derin arzularını göstererek onları kontrol altına alması ve önlerine seçenek sunması, boş beleş “bana katıl” diyen kötülerin hepsinden daha üst bir seviyeye çıkardı Enchantress’ı. Karakterlerin irade gücünü ve tahmin edilmez davranışlarını parlatan bir kötüydü, umarım ölmemiştir geri dönmesinin önünde büyük bir engel yok.

Deadshot’ın tam patlayıcısı havada vuracağı sırada, Enchantress’ın onu kızıyla kandırmaya çalışması ve ateşlediği silahın üzerindeki “NEFRET” yazısının “SEVGİ”ye dönmesi harika bir sahneydi. Bizim böyle görsellere ihtiyacımız var, çekim tarzıyla sanki bir çizgi romandan fırlamış gibiydi. Hayatı boyunca belki de silahını karanlık duygularla ateşlemiş biri, orada kızına duyduğu “sevginin” derinliği sayesinde Enchantress’ın efsunundan kurtuldu. Akıllıca kullanılmış bir detay.

Yorumlar