Bir Efsanenin Mirasını Yemek – Batman and Harley Quinn

Yeni çıkan Spider-Man çizgi filmine bakarak şunu söyleyebilirim ki bir zamanlar çizgi roman uyarlamalarının gerçekten hakkının verildiği ve sadece çocukların değil yetişkinlerin de büyük bir zevkle izleyeceği şekilde yapıldığı dönem vardı. Bunun yalnızca yeni Spider-Man çizgi filmiyle farkına varmadım. Batman The Animated Series, Fox Kids Spider-Man ve X-Men serileri çağından, 6-8 yaş aralığına hitap eden, basit esprilerle dolu, derinliği olmayan çizgi filmler çağına girdik. İçlerinden bazılarını takip edip eğlenceli bulsam da o 90’ların çizgi filmlerine yaklaşamadıklarının ve bir çoğunu “yokluktan” izlediğimin de farkındayım. Arada “oh be” dediğimiz Young Justice vardı ki onun da akıbeti malum. Geri dönecek olması ilaç gibi gelecektir.

DC <3 Harley Quinn

Animasyon filmi tarafında DC tek başına denebilir. Sürekli üretmeye devam ediyor. DC’nin bu işte iyi olduğu konusunda hemfikirken The Killing Joke gibi bir klasiğin uyarlamasının ilk 30 dakikası DC fanlarının öfke nöbetleri geçirmesine neden olmuştu. Buna kaza kurşunu deyip hayatımıza devam ederken Batman The Animated Series aşığı olan ve hala en iyi Batman uyarlaması olarak gören beni inanılmaz heyecanlandıran bir haber duyuruldu. 90’ların efsanesinin tarzında ve hatta direkt The New Batman Adventures çizgi filminin devamı niteliğinde olacak olan Batman And Harley Quinn çizgi filmi. Yalnız habere aşırı heyecanlanan bünyemde derinlerde bir yerlerde ufak bir endişe oluştu: Harley Quinn!

Son dönemde DC’nin (doğal olarak Warner Bros’un) “Tumblr girl“leri mutlu etmek amacıyla bu karakteri parlatma çabaları beni ön yargılı olmadığım ve hatta Joker’le uyumunu beğendiğim bir karakterden soğutmaya başladı. DC’nin Harley Quinn aşkı ve karakteri popülerleştirme ısrarları benim içimdeki bu endişe kırıntısının oluşmasına neden oldu. Buradan sonrasının SPOILER içereceğini belirtmek istiyorum.

Bir Harley Quinn Çizgi Filmi  

Çizgi film çıktı, izledim ve o ufak endişemde ne kadar haklı olduğumu görmüş oldum. Çizgi filmi özetlemek gerekirse Poison Ivy (Paget Brewster) ve Floronic Man (Kevin Michael Richardson) ile birlik olup dünyayı felakete sürükleme planları yaparken Batman (Kevin Conroy) ve Nightwing (Loren Lester) ise eski arkadaşı Poison Ivy’yi bulmak için Harley Quinn (Melissa Rauch)‘in yardımına ihtiyaç duyarlar. Sonrasında yanlarına Harley’i de alarak Poison Ivy ve Floronic Man’in peşine düşerler.

En başta bu çizgi filmin odak noktasının Harley Quinn olduğunu söyleyeyim. Batman ve Nightwing Harley’e eşlik eden unsurlar olmuş. Biliyorum Harley Quinn için bu seri çok önemlidir çünkü Batman The Animated Series (TAS) ile doğmuştur. Bunu anlıyorum ama şunu söylemeden geçemeyeceğim; Harley Quinn sırf çizgi filmde olmak için var! Yani onun yerine bir çok farklı şekilde Batman ve Nightwing, Ivy ve Floronic Man’in peşine düşebilir ve izini bulabilirdi. Harley Quinn’i filme katmak için bahane yaratılmış.

Ergenliğini Yaşayamamış Nightwing

Batman The Animated Series’i efsane yapan unsurları bazıları yerli yerinde. Çizimler, Gotham tasviri, iyi seslendirmeler. Ama sanki sadece görsel ve işitsel olarak kaliteyi koruyup içeriği boşaltılmış 75 dakikalık bir TAS bölümü izliyor gibi. Peki sorun nerede, sadece Harley Quinn’de mi? Cevap hayır. Assault on Arkham‘da da Harley vardı ama çok güzel bir animasyon olmuştu. Sebep sadece Harley değil, Harley Quinn’in kullanılışı ve üzerinden yürüyen esprilerle TAS’e hiç uymayacak küçük ama bolca bulunabilecek günahlar, Batman ve Nightwing’in kullanılışı ve karakterizasyonları, gereksiz cinsel espriler veya göndermeler, TAS tonunun aşırı yumuşatılmış olması gibi bir sürü sorunu var.

The New Batman Adventures serisinde ton biraz daha yumuşatılmıştı ama bu kadar gereksiz esprilerin havada uçuştuğu veya bazı noktalarda sulandırıldığı hiç olmamıştı. Batman’in eğitiminden geçmiş Nightwing’in 16 yaşında lise öğrencisi gibi kolayca baştan çıkarılması ve beceriksiz bir ergen olarak gösterilmesini anlamış değilim. Hikayeye cinsel obje olarak görülmekten rahatsız olan biri olarak giren Harley’in çizgi film boyunca izleyiciye öyle sunuluyor. Projenin başında yönetmen Sam Liu ile beraber Bruce Timm’in olması ise bunlara daha garip bakmamı sağlıyor. Sanki Paul Dini ile TAS’i yapan adamlardan biri değilmiş gibi davranmış.

75 Dakikalık Harlequinade Bölümü

Hikaye başlangıcını Poison Ivy ve Floronic Man’in baskını ile muhteşem şekilde yaptı. Her şey harika giderken Nightwing’in Harley Quinn’i bulması ve dairesine geçtikten sonra yavaş yavaş her şey tam tersine dönmeye başladı. Çizgi filmin koptuğu nokta o oldu ve bir anda Wattpad fanfictionuna dönüştü. İki karakterin seviştiği iması (daha doğrusu Harley’in tecavüzü), bolca cinsel espri, uzatılan şakalar ve özellikle “osurma şakası” – ki başlı başına sadece o bile filmi kötü yapmaya yetebilir aslında ama o kadar acımasız olmayacağım-, karaoke sahnesi ve çizgi filmin finali. Bu aslında Harley Quinn’in çizgi filmi ve böyle olması normal diyebilirsiniz. Haklısınız bu bir Harley Quinn çizgi filmi aslında ama Warner Bros bir Harley çizgi filmi yapacaksa keşke TAS evreni dışında yapsaydı.

Eleştirilerini neden sürekli TAS’a dayandırıyorsun?” diyenlere “bu çizgi filmin çıkış noktası o olduğu için” cevabını veriyorum. Onu izleyenler Batman’i ve onun evrenini ne kadar güzel, noir film havasında ve ciddi yansıttığını bilir. 66 Batman dizisi, filmi veya son dönemde çıkan çizgi filmini pek seven biri değilim. Sonuna kadar o yapımlara saygı duyarım ama çok da hoşlanmam. Batman’in veya içinde bulunduğu herhangi bir şeyin kafa yorularak, sulandırılmadan ve benimsenmiş Batman tonuna uygun olmasını isterim. Bruce Timm’in yıllar önce TAS’ın “Harlequinade” adlı bölümünde Batman ile Harley Quinn’in ortak oldukları macerayı yapmışken neden o bölümü tekrar yapıp 75 dakikaya uzatmak istediğini anlamadım. Keşke bu sene 25. yılını kutlayan Batman The Animated Series’e geri dönecekse daha orijinal bir şeyle dönseymiş.

Mirasyedi Warner Bros / DC

“Hiç mi iyi yanı yok?” diye sorarsanız bahsettiğim gibi ucundan da olsa TAS esintileri, alışık olduğumuz o klasik çizgiler, müzikler, seslendirmeler (tabii ki başta Kevin Conroy) ve bunu bir Harley Quinn çizgi filmi olarak kabul ettikten sonra eğlendirmesi. Yani isterseniz eğlenebiliyorsunuz. TAS izlemeyen veya Batman fanı değilseniz aslında bu çizgi filmin kısmen bir komedi filmi olmasını ve saydığım şeyleri çok da dert etmeyeceğinizden daha da çok eğleneceğinizi düşünüyorum. Benim için en büyük artısı sıkılmadan izleyebilmem oldu. Dediğim gibi bazı şeyleri umursamamaya başladığında eğlendirebiliyor. Batman ve özellikle TAS fanları içinse eğer bir çok şeyi görmezden gelebilecekseniz en azından bir kere izleyin derim. Ama görmezden gelmeniz gereken çok şey olduğu konusunda bir kez daha uyarayım.

WB/DC son zamanlarda geleneksel şekilde karakterlerinin veya başarılı ürünlerinin mirasını yeme çabasına girdi. DC Evreni/Watchmen crossoverından, The Killing Joke‘a, Dawn of Justice‘ye kadar görebiliyoruz. Artıları ve eksileriyle Batman And Harley Quinn çizgi filmi işte böyle. Biraz miras yenmeye çalışılmış yine. Madem öyle bunun yerine ne önerirsin derseniz 1993 yapımı Batman Mask of the Phantasm, 1998 yapımı Batman & Mr. Freeze: SubZero ve 2003 yapımı Batman Mystery of the Batwoman‘ı öneririm. Bunların dışında Batman The Animated Series’in 25. yıl dönümü bu sene ve oturup en başından bir kere daha izlemenizi öneriyorum. Batman And Harley Quinn Blu-Ray ve DVD olarak çıktı ama ülkemizde resmi satışı yok şu anda. Sahip olmak isteyenler yurt dışı alışveriş sitelerinde kolayca bulabilir. Warner Bros / DC’nin eski animasyon filmlerini çıkardığı günlere dönmesi dileğiyle.

Ek: Floronic Man Kimdir Ya?

DC fanı olmanıza rağmen bu ismi ilk defa duyuyorsanız kendinizden şüphe etmeyin. Çünkü düşük sınıf kötülerden biridir kendisi.  İlk kez Jason Woodrue adıyla 1962 senesinde yayımlanan The Atom çizgi romanının birinci sayısında görülmüştür. Boyutlar arası bir dünyadan sürgün edilmiş bir Dryad (Yunan mitolojisinde ağaç perisi)dır. Bitki-insan görünümlü, bitkilerin hızlı büyümesini sağlayan ve onları kontrol edebilme güçleri olan bir abimizdir Floronic Man. Plant MasterFloro, The Seeder gibi isimler de almıştır.

Yorumlar