Justice League ve Genel Bir DCEU Analizi: Kılavuzu Karga Olanın…

Geçmişte Yediğin Hurmalar…

Çizgi roman sevenleri hedef alan riskli bir film yapılınca, sonu BvS gibi oluyor. Çocuklu aileler gitmiyor, kendi hayranları gömüyor, çünkü 70-80 yıllık karakterler beyaz perdeye onun hayal ettiği gibi aktarılmamış. Merak etmeyin bir daha sittin sene risk almazlar. Pop corn şimdiden afiyet olsun. Umarım yanılırım.

Gelelim diğer nedenlere. Böyle Türk ders kitaplarındaki “Osmanlı neden yıkıldı?” gibi olacak, ama idare edin.

Warner Bros, tabii ki Avengers gişesi hayal ediyordu, ama Avengers için hiçbir ön koşulu yerine getirmemişti. Şartlar bir değildi. Tüm karakterleri kendi solo filmleriyle anlatmamıştı. Yine yanlış anlaşılmasın, bence anlatmasına gerek yoktu. BvS’deki Lex Luthor’un orijin hikayesi gibi iki üç kahramanı bir araya getirip yedirebilirdi. Batman, Green Lantern ve Flash aynı filmde buluşabilirdi. Yapmadılar. Bunları önceden tanıtıp, Cyborg’u Justice League’de katabilirlerdi, çünkü yazılan hikayeyle bağlantısı en güçlü kurulmuş karakterlerden biri.

İkinci bir neden, elinde pek çok seyircinin karizmatik aktörlerin yüzüyle tanıyacak B sınıfı karakterleri değil, ağzıyla kuş tutsa topa tutacak agresif bir hayran kitlesi tarafından beklenen kahramanların olmasıydı.

En birincil neden, filmlerin hiçbirinin çocuklara hitap etmemesiydi, çocuklu aileler her yeni yapımla biraz daha elenmişti.

Peki, Neden?

Gerçekten neden, Warner Bros tüm bu şartlara rağmen neden son derece anti gerçekçi şekilde Avengers gişesi hayal etti? Deli mi öpmüştü adamları? Basit açıklama: Superman’la Batman başta olmak üzere, karakterlerinin tanınırlığına güvendi. Ama gerçekler öyle miydi acaba?

Justice League çektik, ama Green Lantern yok. Green Lantern’sız Justice League çektik dememek için başa bir sekans koyduk ama, hehe güzel olmuş değil mi? Flash’in boktan bir dizisi var ama çocuklar için çektiğimizden Speed Force nedir, öğrenmişlerdir. Çok sevilen Martian yerine Cyborg koyduk, kimse bilmiyor ama boşver, çünkü New 52’ye uyuyoruz. New 52 de sevilmemişti, ama onu da boşverin. Hazır bilinmeyenlerden gidiyoruz, bence süper suçlu da bilinmesin, hayranlar Darkseid getirmeyin dediler o zaman amcasını getirelim. Çünkü bütün iyi filmler hayranları dinleyerek yapıldı. Ultron’u kaç kişi biliyordu sanki? Bir de herkesin dalga geçtiği Aquaman’i ekleyelim, aktörü Khal Drogo, bence olur. Ha, bu arada en popüler karakterleri karanlık filmler çeken Snyder’a verdik, kimse sevmedi, Snyder’ı atıp çabuk Whedon’u getirin, şunları güldürsün. Snyder gene gereksiz işler yapmış, tüm sahneleri kesin, insanlar karanlık Superman istemiyor. Bu arada Wonder Woman’ı sevdiler, Gal Gadot da taş gibi, bence oradan yürürüz. Aaa, o da ne? Film niye Avengers kadar gişe yapmadı ya?

Koskoca stüdyo böyle mi davrandı gerçekten? Sonuç öyle diyor. Peki neden yaptı bunu? Bence birkaç sorumlusu var, hayır, Snyder ya da Whedon değiller. Anladığım kadarını size aktarmaya çalışayım:

Ne Kadersizmişsin DCEU

Biri, “Gençler Superman’i Smallville ile öğrenmemeli!” diye o korkunç Superman Returns’ü çeken Bryan Singer. Niyeti iyiydi ama filmi çok kişi sıkıcı buldu. Bu hevesi yüzünden X-Men’i bıraktı, böylece elimizde iki tane büyük bütçeli korkunç süper kahraman filmi oldu. Superman Returns’ün beğenilmeyip, kısa süre sonra gelen, Batman’i çok daha gerçekçi bir bakış açısıyla ele alan Batman Begins’in yükselmesi, insanların artık Altın Çağ Superman’ini istemediği gibi son derece hatalı bir algıya yol açmış olmalı, halbuki sadece film kötüydü, Brandon Routh yetersizdi, senaryo içler acısıydı. O sırada Watchmen’i çeken Snyder filmi güzel kotarınca, DCEU da onun ellerine teslim edildi. Oysa Warner Bros, DCEU için güzel çizgi roman filmi değil, gişe istiyordu. Adama şunu dediler: “Bize öyle bir film çek ki, Watchmen kadar estetik, Nolan’ın Batman’i kadar karanlık olsun! Kare kare çizgi roman sahneleri de olsun, sen zaten o karelere hayat üfleme işini iyi biliyorsun.” 

Bir diğer nokta: Martin Campbell‘in 2011 yapımı Green Lantern’ı da beğenilmemişti, çünkü o da son derece bayık bir filmdi. Tek iyi yanı, Ryan Reynolds’la Blake Lively gibi birbirine çok yakışan iki insanı bir araya getirmesiydi. Oysa sinematik evren başlangıcı olabilirdi. Hataları gözden geçirip yeniden deneyebilirlerdi.  Kolay olanı yapıp, insanların DC karakterlerinin aydınlık resmedilmesini istemediğine inanmayı seçtiler, zaten o sırada Dark Knight, Dark Knight Rises ve Watchmen’in iyi iş yapması da bu inançlarını pekiştirmişti. Marvel’in Hulk konusunda sergilediği cesareti Green Lantern’dan esirgeyip, üstüne yeni bir film çekmemek, bence Warner Kardeşler’in DCEU konusundaki en büyük hatası oldu. 2012’de Marvel’in Avengers’inin gişesini gören Warner Bros’un, elleri kaşınmaya başladı. Tüm hınçlarını elinden geleni yapan Snyder’a çevirdiler. Oysa adamın tarzı, vizyonu, nasıl bir film çekeceği belliydi. Warner Bros, kitlesini okuyamamıştı. İnsanlar Superman’i karanlık görmeye hazır değildi. Sadece Brandon Routh, Christopher Reeve’nin yerini dolduramamıştı, o kadar.

Diğer bir sorumlu, Batman üçlemesi bitene kadar DCEU’ya kısmen ambargo koyan Christopher Nolan’dı. Marvel 2008’de Iron Man’i çıkarırken, Batman dışındaki DC kahramanlarının hiçbiri ortalıkta görünmüyordu. Nolan’ın Batman üçlemesi bir sinematik evrenin parçası değildi. Christian Bale kendisini öne çıkarmak istediği için, filme Robin bile alamamışlardı. Seri çok başarılı oldu. Ancak ben, bu filmleri sevmeme rağmen uzun vadede Batman’in başına gelmiş en kötü şey olduğunu düşünüyorum. Neden mi? Herkesin Batman’i dünyanın en depresif ve somurtkan süper kahramanı sanmasına neden oldu da, ondan. Nolan bize Batman’i anlatmadı. Sadece Batman’in hikayesindeki motifleri kullandı.

Nolan, son derece klasik bir Hollywood kurgusu işledi: Rocky formülü. İlk film, “Neden düşeriz Bruce?” repliği üstüne kuruluydu. İkinci film zaten Batman değil, Joker filmiydi, onu ayrı tutuyorum. Üçüncü filmde ise o unutulmaz “Deshi deshi, besara besara!” sahnesi vardı. Sevdiği kadın tarafından tercih edilmeyip, üstüne onu kaybedip, daha da üstüne beli çıkan bir adamın yeniden güçlenmesini anlatıyordu. Çok güçlü motivasyon filmleriydi bunlar. Batman insan olduğu için, izleyen herkes kendini onun yerine koyabilirdi. Zaten en sevilen süper kahraman olmasının sebebi budur. herkesin kendini yerine koyabileceği ve olmak istediği adamdır Batman. Dayak yiyen Rocky’ye nasıl antrenörü “Hadi koçum, düşme koçum, kalk, vur, yaparsın!” diyordu? Nolan da Batman motifi aracılığıyla seyirciye aynısını yaptı. Tabii üçlemede bundan başka pek çok güzel şey var, ama dünyanın en iyi dedektifini “WHERE ARE THEEEY?” diye bağırtan bir filmin başarısının nedeni, bence buydu. Yani insanlar bu seride Batman’e hayran olmadılar, çünkü filmler Batman’i anlatmıyordu.  Batman yerine koydukları kişiye, yani kendilerine hayran oldular. “Batman’ime Nolan’dan başkası dokunmasın!”ın alt metni, işte bu.

Oysa Snyder ne yaptı? Her filmde “Batman olmak iyi bir şey değil!” mesajını verdi. Batman’i en aşağı 45 yaşında olacak şekilde tasarladı. Çok ciddi bir riskti. Kendini yerine koyabileceği bir karakterin yaşlanması kimsenin hoşuna gitmez. Yeni Batman’i bu yüzden sevmeyenlerin, başımın üstünde yeri var: İçgüdüdür yani, normal. Beğenilmeyebilir. BvS’deki Batman, Dark Knight Returns çizgi romanındaki Batman’idir. Bu macerada Bruce Wayne 65 yaşındadır. Filmde o kadar yaşlı olamayacağı için 45’e inilmiştir, ama zihniyet neredeyse aynı. Yaşlı sayılmaz, ama ruhu yaşlanmış. Fazla karanlık bulunmasının nedeni belki budur. Ama bu bir karakteri ya da filmi kötü yapmaz!

Vaziyet Alın, Şimdi Nolan’cılar Gelecek

Gelsinler, üst paragrafı onları yemlemek  için yazdım. Geldiniz mi? Oturun şöyle, konuşacağız. İzninizle, birkaç paragraflığına filtremi çıkarıyorum.

Bıktım sizden, yeminle bıktım. “Batman ciddi bir karakterdir, gülmez!” diyenlere bir sorum olacak: Hangi Batman’den bahsediyoruz? Dark Knight Returns’deki “Merak etmeyin, plastik mermi kullanıyorum!” diyerek gülen Batman’den mi (Evet, gülüyor!), Clock King’i yenince “Haha, zamanın doldu!” diyen Batman’den mi, Kingdom Come’daki “kötülerle” iş birliği yapıp, sonra onlara pabucunu ters giydiren Batman’den mi, Brave and Bold’daki sık sık kelime oyunu ve soğuk espri yapıp laf sokan Batman’den mi, hangisi? 70 yıllık karakter ya hani, ondan soruyorum. Ben Batman uzmanı değilim. Peki, siz öyle misiniz? Buradan pek öyle görünmüyor, çünkü Batman’in espri yaptığı bir sürü macerası var. Hadi madem, bu kadar bahsi geçmişken;

Yorumlar