X-Men’in kendi serilerinin, Civil War’la kesiştiği döneme ait sayılarında çok büyük değişiklikler olmaz. Fakat ana hikayede Iron Man, Emma Frost ile kendilerine katılmaları için görüşür. Emma burada net bir şekilde X-Men’in bu türden aşağılanmalara ve kayıt yasası gibi faşist uygulamalara sıklıkla maruz kaldığı için desteklemesinin söz konusu olmayacağını söyler. Yine de Cap’in takımıyla da taraf olmayacaklarını söyleyip, büyük olaylarda zarar görebilme riski olan azınlık olduklarını net bir şekilde belirtir. Fakat kayıt yasasını, X-Men’e getirmeye niyetlenmemeleri konusunda Iron Man’i üstü kapalı bir şekilde tehdit etmeyi de unutmaz.

X-Men demişken, serilerde o kadar büyük yer kaplamasa da Cable’ın durumu da ilgi çekicidir. Belirsiz ve aralıksız bir savaşın sürdüğü gelecekten gelen karakter, Civil War ve kayıt yasası gibi olayların önlemeye çalıştığı geleceğe daha hızlı bir geçiş olduğunu fark eder. Bu yüzden Captain America’nın yanında yer alır ki, normalde çoğu olayda tarafsız ve uzaktan seyreden, kendi hikayesi dışındaki aktivitelere fazla bulaşmayan bir karakterdir. Bu haliyle, toplumun elit kesiminin tablosu gibidir. Fakat kayıt yasası taraftarları Thor’un klonunu kullandıklarında “Nence Thor yanlarındaysa ne isterlerse onu yapabilirler” diyerek mücadeleden çekilir. Toplumdaki elitlerin, olaylara yaklaşımları ve işler sarpa sarmaya başladıklarında yaptıkları klasik geri çekilmelerin bir özetini Cable özelinde görmüş oluruz.

Thor klonu, hikayede bambaşka bir durumdur. Açık bir şekilde hükümetlerin ellerindeki nükleer silahlara benzer. Güçlü olanı haklı kılmaya yarayan bir araç, kontrolsüz kullanıldığında kendinden olanlara bile zarar verebilen basit bir silahtır. Kayıt yasası taraftarlarının kendilerini meşru göstermelerini sağlayacak kadar kuvvetli, dikkatsizce ve etik olmayan bir şekilde kullanıldığı için şefkat sahibi karakterleri rahatsız edip karşı tarafa geçirecek kadar da kırılgan bir kullanıma sahiptir (Bunun ne olduğunu ileride açıklayacağım).

Bir kamyon adam toplanmış didişiyor

Punisher ise hikayeye Spider-Man’in taraf değiştirdiği noktada dahil olmuştur (Punisher War Journal serisinin Civil War’la kesişen kısımlarını ayrıca tavsiye ederim). Punisher’in sıklıkla Amerikanın beyaz, milliyetçi, militarist ve hatta sıklıkla zenofobik (yabancı düşmanlığı/korkusu) yanını temsil ettiği düşünülse de bu kısmen doğrudur. Punisher’ın İtalyan, İrlanda ve Latin Amerika kökenli gruplarla sıklıkla çatışmasının sebebi zenofobi göstergesi değil, bu azınlıkların suçla fazla içli dışlı olmalarından kaynaklanmaktadır.

Civil War serisinde de Punisher, şaşırtıcı bir şekilde toplumun sağduyusunu temsil eder. Spider-Man’in peşine SHIELD ve kayıt yasası tarafından kullanılan eski suçlular takılıp neredeyse kahramanı öldürecekken imdadına Punisher yetişir ve Spider-Man’i, Cap’in karargahına götürür. Burada ise uzun süredir kayıt karşıtı grubun hareketlerini izlediğini ve hatta onların izlerini diğerlerinden gizlemek için çalıştığını bizzat kendisi söyler, gruptan bahsederken de “bizim taraf” deyimini kullanır.

Kayıt karşıtlarının “Ne zamandan beri bizim taraftasın?” sorusuna “Diğer taraf tanınmış katilleri ve suçluları işe almaya başladığından beri.” diyerek yanıt verir. Özetle kanun adına olsa bile, toplum düşmanlarının sistemin içine entegre olmalarına yani ABD’nin kontrgerilla kullandığı söylentilerine karşı olan sağduyulu vatandaşların sesi olur.

Punisher’ın duruşunu bir kenara bırakırsak karakterin kayıt yasası karşıtlarının yanına geldiği ve onlardan ayrıldığı sahnelere de değinmeden geçemeyeceğim. Cap’in karargahına ilk geldiğinde yeni eski pek çok kahramanın “Ne? Punisher mi geldi, adam bu muymuş?” şeklinde hayret nidalarına şahit olursunuz. Bu sahne, karakterin Marvel evreni içindeki yerini göstermesi açısından ibretlik bir sahnedir. Evet pek çok kahraman vardır, çoğunun da güçleri, yetenekleri vardır. Fakat herhangi bir gücü olmayan Punisher bir çeşit sokak efsanesidir, oldukça da korku yaratan sembolik bir unsurdur. Öyle ki, kahramanların büyük kısmı kendisini o ana kadar hiç görmemiştir.

Neden diğer karakterlerin Punisher’ı bir efsane zannettiklerini detaylandıran yazımız için Kim Tanır Süperkahramanları linkine tıklayabilirsiniz.