Marvel Süper Suçlu Dosyaları: Elektra

Elektra ve / vs Daredevil

Elektra ve Matt, tam delifişek olarak nitelendirebileceğimiz çiftlerdendir. İkisi de aşırı uçlardan hoşlanır ve bu konuda neredeyse eksiksiz empati kurabildikleri için birbirlerinden çok etkilenirler. İkisinin de hayatına başka karakterler, hem de çok güçlü karakterler girmiş olsa da, bu etki geçecek türden değildir pek. Ayrıca Elektra, Matt’in insanüstü yeteneklerinden ilk haberdar olan kişidir. Hani How I Met Your Mother finalinden beri “Herkesin bir Robin’i olur,” diyorlar ya, Matt için pek çok kişi bunun Karen Page olduğunu iddia edecek olsa da, ben Elektra’dan yanayım (Bu akşam yayınlanacak dizide de Karen-Elektra çekişmesini sabırsızlıkla beklediğimi saklamayacağım). Matt ve Elektra’nın en büyük anlaşmazlığının ortasında tabii ki Kingpin yatar. 1980’lerden kopma bu yılan hikayesi türevi ilişki, iki karakter aynı kulvarda olmadığı için bir türlü tamamına ermemiştir. Bu Sue Storm – Prens Namor ilişkisine benzetilebilir, ama Elektra, evinin kadını Sue’dan çok daha kaotik ve başına buyruk bir karakterdir.

Elektra_7

Tabii travma yaşayan biri erkek, biri kadın iki karakterden erkeğin hak yoluna dönüp de kadının sapıtması, maalesef bir Marvel klasiğidir. Marvel’in kadın karakterlerinin çektiği bu zulme birkaç bölüm sonra değineceğim. Önce Elektra’nın aldığı eğitime ve güçlerine bakalım.

Eğitim, Chaste ve The Hand

Peki onu eğiten kimdir sizce? Stick’ten başkası değil! Tabii ilk eğitimini ondan almaz. Japonya’da dövüş sanatları öğrendikten sonra, Stick’le yolları Kolombiya’da kesişir. Hatırlayacak olursanız, Matt’i de eğiten odur. Bilen bilir, Stick The Chaste adlı mistik savaşçılardan oluşan bir organizasyondadır. Chaste, nasıl desem, amaçları iyi olan bir organizasyondur. Ancak Stick’in Elektra’yı terk etmesi uzun sürmez. Gerekçesi, Elektra’nın babasının ölümünü fazlasıyla içselleştirmiş olması ve öfkesini kontrol altına alamamasıdır. Peki Elektra ne yapar? Tabii ki gidip güç delileriyle dolu rakip organizasyona katılır. Bu noktada her ne kadar Marvel’ın kadınlar hakkındaki kıt, ama maalesef kısmen bir o kadar gerçekçi vizyonu da ortaya çıkar.

Elektra_5

Nitekim Hand, bu hikayenin H.Y.D.R.A.’sıdır (zaten ilerde birlikte çalışacaklar). Chaste ve Hand arasındaki savaş son derece derindir. Çiğneyebileceğinden büyük lokma ısırdığını Elektra da anlayacak ve kısa sürede onlardan da koparak başına buyruk bir suikastçi olarak çalışmaya başlayacaktır. Hatta Matt Murdcok’un yardımıyla The Hand’le de kapışacaktır.

Mitolojik Metaforlar

Şimdi durup şöyle bir bakalım; anne katili ama kızkardeşiyle iyi geçinen erkek kardeş, ona rahat bir hayat veren babanın ölümüyle psikolojisi altüst olan ve öldürmeye susayan bir genç kız. İlginç olan nokta, Frank Miller’ın trajedyanın belki de en karmaşık karakteri olan anne figürüne dokunmaması, onu “ölen kurban, masum ve iyi anne” yapmasıdır. Oysa ki Klytaimnestra kadınlığı hep hakir görülmüş (Sparta’lı Helena’nın kızkardeşi diyeyim de anlayın), karmaşık psikolojiye sahip bir kadındır ve çizgi romana bu kadar metafor alınmışken anne-kız ilişkisinin son derece sıradanlaştırılması, bence yazık olmuştur. Trajediden çok daha iyi olan nokta ise, Elektra’nın başkalarını kullanmak yerine kendi intikamını almaya teşebbüs etmesi ve özgürlüğüne düşkün olmasıdır. Mottosu şudur; “Ben hiçbir davaya, kanuna ya da erkeğe ait değilim!”

Ayrıca, Frank Miller Elektra’nın tipini nasıl Lisa Lyon’dan esinlenmişse, orijin hikayesini de The Spirit kod adlı Denny Colt’un ilk aşkı Sand Saref‘e göndermeler yapacak şekilde düzenlemiştir.

Bu yazı, "Süper Suçlu Dosyaları" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar