Derdi Dram Olan Animeler #8 – Tokyo Godfathers

“Bizler aksiyon filmi yıldızları değiliz. Bizler sadece evsiziz.” – Gin

Bu bir mafya filmi değil. Sanırım yapabileceğim en güzel başlangıç bu olur. Zira bu filmi ilk kez duyan ne kadar insan varsa hepsi isminden bir mafya filmi olduğunu düşündü. Peki neden “godfathers”? Bu sorunun yanıtını biraz konudan anlayabilirsiniz. Tam açıklama içinse sizi filme alalım. Onun haricinde diyebileceğim; eğer bu inceleme biraz bile ilginizi çekerse hiç beklemeden başlayın. Ben beklettim bir dönem ve çok pişman oldum. Aynı pişmanlığı yaşamanızı istemem. Neyse hadi incelemeye başlayalım.

Konu

Herşey üç evsizle başladı. Alkolik ve eski bir kumar bağımlısı olan Gin, bir homoseksüel olan Hana ve evden kaçmış bir gencimiz olan Miyuki. Gin ve Hana, Hana’nın Miyuki’ye hediye edeceği ansiklopedileri bulmak için bir çöplüğe gider ve orada ağlayan bir bebek ile karşılaşırlar. Başlangıçta Gin bebeğin polise götürülmesi taraftarı olsa da Hana’nın anne olmak isteğini en azından bir günlüğüne yaşaması için bebeğin gece kalmasına izin verir. Ertesi gün bebeği tam polise götürecekken Hana bunun kötü bir fikir olduğunu ve bebeği direk ailesini bulup onlara teslim etme fikrini ortaya atar. Tam Gin bunu nasıl yapacaklarını sorarken Miyuki çoçuğun yanında bulduğu anahtarı gösterir ve o anahtar üzerinden arayışları başlar. Yalnız bu arayış sadece bir bebeğin ailesini bulmak için değil, aynı zamanda kendilerini bulmak için de olacaktır.

Karakterler

Gin

Grubumuzun alkolik ve eski kumarbaz olan üyesiyle tanışın. Eski hayatında bisiklet yarışlarıyla uğraşırken bir anda kızının hastalığı için para uğruna bir yarışı bilerek kaybeder. Bunun ortaya çıkmasıyla beraber yarışlardan diskalifiye edilen Gin, alkole ve kumara sarar ve en sonunda tamamen bitmiş bir halde kendini sokağa atar ve bir evsiz olarak yaşamaya başlar. Eşine ve kızına ne olduğu sorularına ise filmde yanıt bulacaksınız.

Hana

Grubumuzun homoseksüel karakteri. Ailesini hiç tanımamış bir halde büyüyen Hana, kendisine çalışacak bir yer ve oradakilerden bir aile kurar. Lakin sevdiği kişinin ölümü üzerine her şeyi bırakıp kendisini sokağa atar. Hayatta en büyük isteği ise bir anne olmaktır. Her ne kadar biyolojik ve maddi olarak mümkün olmasa da…

Miyuki

Grubumuzun genci. Önceki hayatında ailesiyle yaşarken bir anda çok sevdiği kedisinin kayboluşu üzerine babasını suçlar ve olaylar büyüyünce babasını bıçaklar. Her ne kadar babası bu olaydan sağ salim olarak kurtulmuş olsa da, sonrasında evden kaçar ve sokakta Gin ve Hana ile yaşamaya başlar. Her ne kadar Gin ile anlaşamaz gibi görünseler de Gin onu hep kızı gibi görmektedir. Bunu kendisi bile kabul etmese de.

Hakkındaki Yapımlar

Maalesef ki OST’si hariç hiç bir yan ürünü olmayan bir yapım Tokyo Godfathers… Açıkçası gönlüm bir manga isterdi. Hele ki Byousoku 5 Centimeter gibi konuyu da bir iki tık ileriye taşıyan bir mangası olsaydı tadından yenmezdi ama olsun. Bu kadar güzel bir filme sahibiz bunlarsız da yapabiliriz. Yani istesense de olmayacağından zaten yapacak bir şey yok.

OST

Tokyo Godfathers’ın tek zayıf yanı. Ha klasik Christmas müzikleri temasını kullanması filme oldukça yakışsa da oturup öyle defalarca dinlenebilecek bir yapım değil. Ama siz deneyin belki benden çok daha fazla seversiniz.

Hayao Miyazaki ve Shinkai Makoto’nun anime filmlerini domine ettiği bir gerçek, ama bu başka yapımcılardan da güzel film çıkmadığı anlamına gelmiyor ve Tokyo Godfathers bunun en güzel örneği. İzlediğimden beri herkese ısrarla önerdiğim filmlerdendir. Bu inceleme öncesi yeniden izledim ve hala aynı muhteşemlikte. Konusu zaten etkileyici. İşleyişi her izleyişinizde su gibi akıp gidiyor. Çizimleri 2003 yılında çıkan bir filme göre muhteşem ki hala günümüzdeki pek çok animeden çok daha iyi. Filmin en sevdiğim olayı ise gerçekçilik kısmı. İzlerken gerçekten de böyle bir hikaye yaşandı da onu mu film yaptılar diye defalarca kere düşünmeden edemedim. Tamam bu süper gerçekçilik algısının azaldığı bazı noktalar var, ama argümanımı değiştirecek miktarda değil ve filmi daha güzel yapmış o yüzden pek laf da etmiyorum onlara. Müzikler konusunda beni pek etkileyemediğini söylemem lazım yine de. Kötü değiller, ama film sonrası hiç açıp OST’sini dinleme isteği duymadım. Herhalde tek eksisi budur filmin. Hazır Christmas dönemindeyiz bu dönem televizyonda verilen kalitesiz filmler yerine açın bu yapımı izleyin. Sadece doksan dakika yani yaklaşık olarak 4-5 anime bölümü fazla zamanınızı almaz. Sonra teşekkür edersiniz. Şimdiden iyi izlemeler.

“Hiçbir şey seni bir çocuğu terk ettirmemeli! Bu, sevgiyi bulup onu bir çöp gibi atmak demektir.” – Hana

Bu yazı, "Derdi Dram Olan Animeler" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar