X-Men Kökenli Süper Kahraman Ekipleri

Excalibur (1987)

1986 sonunda tam 11 fasikül olarak yayınlanmış olan Mutant Massacre, X-Men tarihinin en dramatik crossover‘larından biridir. Uncanny X-Men, X-Factor, The New Mutants, Thor ve Power Pack adlı çizgi romanlara yayılmış olan hikayenin sonunda Nightcrawler ve Shadowcat harici bütün X-Men üyelerinin hayatını kaybettiği sanılıyordu. Bu esnada ünlü Days of Future Past adlı hikayede yer alan Earth-811’ye ait olan Cyclops ve Jean Grey’in kızı Rachel Summers, bir sebeple Earth-616’da Londra’daydı (gerçekten uzun hikaye) ve iki farklı düşman grup tarafından kovalanıyordu.

Rachel, her iki düşman grubu da kendisine yardım eden süper kahramanlar sayesinde alt etmeyi başarır. Bu olayın sonunda söz konusu savaşa katılan ekip, X-Men mirasını devralmak üzere Excalibur’u kurmaya karar verir. İsmini İngiliz efsanalerindeki Kral Arthur’un kılıcından alan Excalibur, insanüstü fiziksel özellikleri yanında uçma özelliği de olan, aynı zamanda X-Men’den Psylocke’un kardeşi Captain Britain önderliğinde, şekil değiştirme ve empati güçlerine sahip olan Meggan, kısa mesafe teleport yeteneğine sahip Nightcrawler, cisimlerin içinden geçebilen Shadowcat ve Rachel Summers‘tan oluşuyordu.

1987 yılında Chris Claremont ve Alan Davis tarafından yaratılan ve okuyucu karşısına ilk çıktıkları Excalibur Special Edition adlı sayıdan, iptal edildiği 1998 yılına kadar yayın hayatına devam eden seri, daha sonradan 2001 (Excalibur vol. 2), 2004 (Excalibur vol. 2) ve 2005 (New Excalibur)’te yenilenmiştir.

"<yoastmark

Avrupa Duy Sesimizi!

Excalibur, daha çok İngiltereli okuyucuların dikkatini çekmek için tasarlanmış bir seriydi. Güçlerini efsane büyücü Merlin’den alan Captain Britain, 1976 yılında Chris Claremont tarafından yaratılması ardından Alan Moore gibi güçlü kalemlerin dokunuşlarıyla özellikle İngiltere’de popüler hale gelmişti. Bunun üstüne o dönemler zirvelerde gezinen X-Men’le birleştirilmesi ve Marvel’in İngiliz yazarlara ağırlık verdiği alt şirketi olan “Marvel UK” etiketiyle yayınlanması hem İngiltere, hem de Avrupa okuyucusu için ilgi çekiciydi.

Excalibur, özellikle mitolojiye dayanan mistik olaylar ve farklı boyutlardaki maceralarıyla öne çıkan bir seri olmuştur. Serinin en dikkat çekici dönemi, 1994 yılında yayınlanan Excalibur #83 ile yazar koltuğuna oturan Warren Ellis eşliğinde gerçekleşmiştir. Kara mizah ağırlıklı hikayeleriyle dikkat çeken Ellis, Excalibur #103 ile yazarlık koltuğunu devretmiştir.

Zaman içinde içlerinde Black Knight, Colossus, Juggernaut, Psylocke ve Wofsbane gibi ünlü karakterlerin de bulunduğu ekibin tarihi boyunca 24 farklı üyesi olmuştur.

X-Force (1991)

Okuyucunun karşısına ilk kez 1991 yılında çıkan X-Force, aslında o dönemin The New Mutants ekibinin biraz elden geçmiş halinden başkası bir şey değildi. The New Mutants #86’dan itibaren çizer koltuğuna oturan Rob Liefeld, yazar Fabian Nicieza’nın da katkılarıyla The New Mutants’ın son sayısı olan #100’den hemen sonra seriyi başarıyla X-Force’a çevirmişti. Bu öyle bir başarıydı ki, X-Force’un ilk sayısı 5 milyonluk çılgın bir satış rakamıyla Amerikan çizgi roman tarihinin en çok satan ikinci çizgi romanı ünvanını almıştı. Bu arada bilmeyenler için; birinci sırada da 8.1 milyonluk satışla yazar Chris Claremont ve çizer Jim Lee’nin 1001 çıkışlı X-Men vol. 2’sinin ilk sayısı vardır.

Gelecekten gelen Cyclops’un oğlu Cable‘ın önderliğinde toplanan X-Force, istediği ebatta yaratabildiği ve istediği zaman patlatabildiği plazma küreleriyle Boom Boom, The New Mutants’tan tanıdığımız Cannonball, olasılıkları biçimlendirme gücüyle Domino, kedisel güçleri olan Feral, süper insan seviyesinde fiziksel ve zihinsel yetenekleri olan Shatterstar ve insan üstü fiziksel güç ve duyuları olan Warpath‘ten oluşuyordu. X-Force, yönetimde Cable’ın olmasından ötürü selefi olan X-Men kadrolarına göre daha askeri taktikler benimsemiş ve sorunlara agresif çözümler üreten bir yapıda operasyonlarına devam etmiştir.

"<yoastmark

X-Force, Rob Liefeld döneminde yükselişine devam ediyor, hatta o yıllarda Uncanny X-Men ve The Amazing Spider-Man’le aynı kulvarda gösteriliyordu. Dahası, X-Men oyuncakları yanında X-Force oyuncakları da ayrıca satışa çıkmıştı. Fakat ne yazık ki bu durum Liefeld’i rahatsız ediyordu. Zira yarattığı karakterlerin telif hakları tamamen Marvel’a aitti ve gerek çizgi roman, gerekse diğer mecralarda satışa sunulan hiçbir şeyden normal çizer maaşı dışında en ufak bir kazancı bile olmuyordu. Bunun üstüne Rob Liefeld, aynı dertten muzdarip olan ve Marvel yönetimi tarafından çözüm talepleri reddedilen Jim Lee, Todd McFarlane, Erik Larsen, Whilce Portacio, Jim Valentino ve Marc Silvestri’den oluşan ekiple birlikte Marvel’den ayrılarak Image Comics’i kurmaya karar vermişlerdi… Bu bambaşka bir yazının konusu elbette.

Liefeld Sonrası

Yayın hayatına 2001 yılındaki iptaline kadar devam eden seri, 2004’te tamamen yenilenerek bambaşka bir formda okuyucu karşısına çıkmıştı (Bu konuda “X-Statix” başlığı altında daha detaylı bilgi vereceğim). Nihayet 2008’e gelindiğinde X-Force bir kez daha eski ruhuna daha uygun bir formda karşımıza çıktı. Cyclops, “Decimation” olayı sonrası zor dönemlerden geçen mutant toplumuna tehdit oluşturan kişilerin “kalıcı” olarak elenmesine karar vermişti. Bunu gerçekleştirmek için de Wolverine‘den ölümcül güç kullanacak bir takım toplamasını istemişti. Söz konusu takımda Wolverine’in dişi klonu X-23Warpath ve Wolfsbane vardır. Daha sonra Angel, Domino ve Elixir‘in de katıldığı seride kelimenin tam anlamıyla kan gövdeyi götürmektedir.

2014 yılında yayınlanmaya başlayan ve Cable, Psylocke, Fantomex ve Marrow‘un da dahil olduğu X-Force vol. 4 ise günümüzde hala devam etmektedir.

Yorumlar